vereinbaren kelimesi Türkçe'de "kararlaştırmak, anlaşmak" anlamına gelmektedir. vereinbaren ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre vereinbaren cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Wir haben einen Termin vereinbart.
Bir randevu kararlaştırdık.
Können wir einen neuen Termin vereinbaren?
Yeni bir randevu kararlaştırabilir miyiz?
Die Parteien haben die Bedingungen vereinbart.
Taraflar şartlar üzerinde anlaştı.
Ich möchte einen Termin mit dem Arzt vereinbaren.
Doktorla bir randevu ayarlamak istiyorum.
Können wir einen neuen Termin vereinbaren?
Yeni bir randevu ayarlayabilir miyiz?
Sie hat einen Vertrag mit der Firma vereinbart.
Şirketle bir sözleşme yaptı.
Wir haben uns darauf geeinigt, einen Treffpunkt zu vereinbaren.
Bir buluşma noktası belirlemeye karar verdik.
Er vereinbart regelmäßig Treffen mit seinen Kunden.
Düzenli olarak müşterileriyle toplantılar ayarlıyor.
Die beiden Länder haben ein Abkommen vereinbart.
İki ülke bir anlaşma yaptı.
Haben Sie schon einen Termin für die Besprechung vereinbart?
Toplantı için bir randevu ayarladınız mı?
Es ist schwierig, verschiedene Interessen zu vereinbaren.
Farklı çıkarları uzlaştırmak zor.
Ich habe mit meiner Chefin einen neuen Arbeitsplan vereinbart.
Patronumla yeni bir çalışma planı ayarladım.
Der Verkäufer und der Kunde haben einen Preis vereinbart.
Satıcı ve müşteri bir fiyat üzerinde anlaştı.