Sonne kelimesi Türkçe'de "güneş" anlamına gelmektedir. Sonne ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre Sonne cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Die Sonne scheint heute sehr stark. 
Bugün güneş çok güçlü parlıyor.
Ohne Sonne gäbe es kein Leben auf der Erde.
Güneş olmadan Dünya'da yaşam olmazdı.
Im Sommer genießen viele Menschen die Sonne am Strand.
Yazın birçok insan plajda güneşin tadını çıkarır.
Die Sonne scheint heute sehr stark.
Bugün güneş çok güçlü parlıyor.
Ich liebe die Sonne im Frühling.
İlkbaharda güneşi çok seviyorum.
Die Sonne geht im Osten auf.
Güneş doğudan doğar.
Am Strand genießen wir die Sonne.
Plajda güneşin tadını çıkarıyoruz.
Die Sonne ist hinter den Wolken.
Güneş bulutların arkasında.
Ohne Sonne wäre das Leben schwer.
Güneş olmadan hayat zor olurdu.
Die Sonne macht gute Laune.
Güneş insanı neşelendirir.
Ich sitze gern in der Sonne.
Güneşte oturmayı severim.
Die Sonne steht hoch am Himmel.
Güneş gökyüzünde yüksekte duruyor.
Die Sonne geht um 6 Uhr unter.
Güneş saat 6'da batıyor.
Zu viel Sonne ist nicht gut für die Haut.
Fazla güneş cilt için iyi değildir.
Die Sonne bringt Licht und Wärme.
Güneş ışık ve sıcaklık getirir.
Kinder spielen gern in der Sonne.
Çocuklar güneşte oynamayı sever.
Ich brauche eine Brille gegen die Sonne.
Güneşe karşı bir gözlüğe ihtiyacım var.
Die Sonne scheint direkt ins Zimmer.
Güneş doğrudan odaya vuruyor.