Regenschirm kelimesi Türkçe'de "şemsiye" anlamına gelmektedir. Regenschirm ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre Regenschirm cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Vergiss nicht, deinen Regenschirm mitzunehmen. 
Şemsiyeni yanına almayı unutma.
Der Regenschirm schützt dich vor dem Regen.
Şemsiye seni yağmurdan korur.
Ich habe meinen Regenschirm im Bus liegen lassen.
Şemsiyemi otobüste unuttum.
Ich habe meinen Regenschirm zu Hause vergessen.
Şemsiyemi evde unuttum.
Nimm einen Regenschirm mit, es könnte regnen.
Bir şemsiye al, yağmur yağabilir.
Der Regenschirm ist kaputt.
Şemsiye bozuk.
Wo ist mein Regenschirm?
Şemsiyem nerede?
Ich habe gestern einen neuen Regenschirm gekauft.
Dün yeni bir şemsiye aldım.
Ohne Regenschirm wurde ich ganz nass.
Şemsiyesiz tamamen ıslandım.
Der Regenschirm liegt im Auto.
Şemsiye arabada duruyor.
Kannst du mir deinen Regenschirm leihen?
Bana şemsiyeni ödünç verebilir misin?
Sie trägt immer einen kleinen Regenschirm in der Tasche.
Çantasında her zaman küçük bir şemsiye taşır.
Der Wind hat meinen Regenschirm umgedreht.
Rüzgar şemsiyemi ters çevirdi.
Der Regenschirm ist schwarz mit weißen Punkten.
Şemsiye siyah, beyaz benekli.
Ich habe den Regenschirm im Café liegen lassen.
Şemsiyeyi kafede bıraktım.
Er hat mir einen schönen Regenschirm geschenkt.
Bana güzel bir şemsiye hediye etti.
Bitte stell den nassen Regenschirm in den Flur.
Lütfen ıslak şemsiyeyi koridora koy.
Mit einem Regenschirm ist man bei Regen gut geschützt.
Bir şemsiye ile yağmurda iyi korunursun.