Messer kelimesi Türkçe'de "bıçak" anlamına gelmektedir. Messer ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre Messer cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Das Messer liegt neben dem Teller. 
Bıçak, tabağın yanında duruyor.
Sei vorsichtig, das Messer ist sehr scharf.
Dikkatli ol, bıçak çok keskin.
Ich brauche ein Messer, um das Gemüse zu schneiden.
Sebzeleri kesmek için bir bıçağa ihtiyacım var.
Das Messer liegt auf dem Tisch.
Bıçak masanın üstünde duruyor.
Ich brauche ein scharfes Messer.
Keskin bir bıçağa ihtiyacım var.
Mit diesem Messer kann man gut Gemüse schneiden.
Bu bıçakla sebze iyi kesilir.
Bitte gib mir das Messer.
Lütfen bana bıçağı ver.
Er hat sich am Messer geschnitten.
Bıçakla kendini kesti.
Wo ist mein Messer?
Bıçağım nerede?
Das Messer ist aus Edelstahl.
Bıçak paslanmaz çelikten yapılmış.
Kinder dürfen das Messer nicht benutzen.
Çocuklar bıçağı kullanamaz.
Ich habe das Messer in der Küche gelassen.
Bıçağı mutfakta bıraktım.
Dieses Messer ist stumpf.
Bu bıçak kör.
Sein Messer ist sehr teuer.
Onun bıçağı çok pahalı.
Sie legt das Messer neben den Teller.
Bıçağı tabağın yanına koyuyor.
Ich habe das Messer versehentlich fallen lassen.
Bıçağı yanlışlıkla düşürdüm.
Er reinigt das Messer nach dem Kochen.
Yemek pişirdikten sonra bıçağı temizliyor.
Mit einem guten Messer macht Kochen Spaß.
İyi bir bıçakla yemek yapmak eğlencelidir.