leise kelimesi Türkçe'de "sessiz, hafif, alçak sesle" anlamına gelmektedir. leise ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre leise cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Bitte sei leise, die Kinder schlafen. 
Lütfen sessiz ol, çocuklar uyuyor.
Er sprach mit leiser Stimme.
Alçak sesle konuştu.
Die Musik im Café ist angenehm leise.
Kafedeki müzik hoş bir şekilde hafif.
Bitte sprich leise.
Lütfen sessiz konuş.
Die Musik war sehr leise.
Müzik çok hafifti.
Er öffnete die Tür leise.
Kapıyı sessizce açtı.
Kannst du bitte leiser sprechen?
Biraz daha sessiz konuşabilir misin?
Das Baby schläft, sei bitte leise.
Bebek uyuyor, lütfen sessiz ol.
Sie lachte leise.
Sessizce güldü.
In der Bibliothek muss man leise sein.
Kütüphanede sessiz olunmalı.
Er flüsterte ihr leise etwas ins Ohr.
Ona sessizce kulağına bir şey fısıldadı.
Leise Schritte näherten sich der Tür.
Kapıya doğru sessiz adımlar yaklaştı.
Sie hörte ein leises Geräusch.
Hafif bir ses duydu.
Die leise Musik beruhigte ihn.
Hafif müzik onu rahatlattı.
Er sprach so leise, dass ich ihn kaum verstand.
O kadar sessiz konuştu ki onu zar zor anladım.
Ein leiser Wind wehte durch die Bäume.
Ağaçların arasından hafif bir rüzgar esti.
Sie verließ leise den Raum.
Sessizce odadan çıktı.
Manchmal sagt ein leises Wort mehr als lautes Schreien.
Bazen sessiz bir söz yüksek sesli bağırmadan daha çok şey söyler.