leihen kelimesi Türkçe'de "ödünç vermek, ödünç almak" anlamına gelmektedir. leihen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre leihen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Kannst du mir dein Fahrrad leihen?
Bana bisikletini ödünç verebilir misin?
Ich habe mir ein Buch aus der Bibliothek geliehen.
Kütüphaneden bir kitap ödünç aldım.
Er leiht seinem Freund oft Geld.
Arkadaşına sık sık para ödünç verir.
Kannst du mir einen Stift leihen?
Bana bir kalem ödünç verebilir misin?
Ich habe mir ein Buch aus der Bibliothek geliehen.
Kütüphaneden bir kitap ödünç aldım.
Sie leiht ihm ihr Fahrrad für das Wochenende.
Bisikletini hafta sonu için ona ödünç veriyor.
Ich möchte mir einen Film ausleihen.
Bir film kiralamak istiyorum.
Er hat mir Geld geliehen.
Bana para ödünç verdi.
Ich leihe dir mein Auto nur für einen Tag.
Arabamı sana sadece bir günlüğüne ödünç veririm.
Hast du dir das Spiel von deinem Freund geliehen?
Oyunu arkadaşından mı ödünç aldın?
Wir leihen oft Filme aus der Videothek.
Sık sık video dükkânından film kiralarız.
Du kannst dir mein Zelt leihen, wenn du willst.
İstersen çadırımı ödünç alabilirsin.
Sie hat mir nie wieder etwas geliehen.
Bana bir daha asla bir şey ödünç vermedi.
Warum leihst du dir ständig Sachen und gibst sie nicht zurück?
Neden sürekli eşyalar ödünç alıyorsun ve geri vermiyorsun?
Wir haben uns Ski für den Urlaub geliehen.
Tatil için kayak takımı ödünç aldık.
Kann ich mir deinen Regenschirm kurz leihen?
Şemsiyeni kısa bir süreliğine ödünç alabilir miyim?
Ich habe mir nie etwas von ihm geliehen.
Ondan hiçbir zaman bir şey ödünç almadım.
Die Bank leiht Unternehmen Geld zu bestimmten Konditionen.
Banka şirketlere belirli koşullarda para verir.