lassen kelimesi Türkçe'de "bırakmak, izin vermek" anlamına gelmektedir. lassen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre lassen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich lasse mein Auto in der Werkstatt.
Arabamı tamirhanede bırakıyorum.
Lass uns später darüber sprechen.
Daha sonra bu konuyu konuşalım.
Er lässt seine Kinder draußen spielen.
Çocuklarının dışarıda oynamasına izin veriyor.
Ich lasse mein Handy zu Hause.
Telefonumu evde bırakıyorum.
Lass mich dir helfen.
Bırak sana yardım edeyim.
Wir lassen das Auto in der Garage.
Arabayı garajda bırakıyoruz.
Lass uns ins Kino gehen!
Hadi sinemaya gidelim!
Er lässt seinen Hund draußen spielen.
Köpeğinin dışarıda oynamasına izin veriyor.
Ich lasse die Fenster offen, damit frische Luft hereinkommt.
Temiz hava gelsin diye pencereleri açık bırakıyorum.
Kannst du mich kurz in Ruhe lassen?
Beni biraz rahat bırakabilir misin?
Sie lässt ihre Haare schneiden.
Saçlarını kestiriyor.
Lass das Buch auf dem Tisch.
Kitabı masanın üzerinde bırak.
Wir lassen die Kinder im Park spielen.
Çocukların parkta oynamasına izin veriyoruz.
Er lässt sein Auto reparieren.
Arabayı tamir ettiriyor.
Lass uns morgen darüber sprechen.
Bunu yarın konuşalım.
Ich lasse meine Tasche im Büro.
Çantamı ofiste bırakıyorum.
Sie lässt sich ein neues Kleid nähen.
Kendine yeni bir elbise diktiriyor.
Lass ihn seine Arbeit machen.
Bırak işini yapsın.
Der Lehrer lässt die Schüler früher nach Hause gehen.
Öğretmen, öğrencilerin erken eve gitmesine izin veriyor.
Lass das Licht an, bitte.
Lütfen ışığı açık bırak.
Ich lasse den Brief bei der Post.
Mektubu postanede bırakıyorum.
Lass uns gemeinsam eine Lösung finden.
Hadi birlikte bir çözüm bulalım.
Sie lässt ihre Kinder nie alleine zu Hause.
Çocuklarını asla evde yalnız bırakmıyor.