herzhaft kelimesi Türkçe'de "lezzetli (tuzlu), baharatlı, içten, samimi" anlamına gelmektedir. herzhaft ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre herzhaft cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Zum Abendessen gab es eine herzhafte Suppe. 
Akşam yemeğinde doyurucu bir çorba vardı.
Ich mag lieber herzhafte Speisen als Süßes.
Tatlı yerine tuzlu yemekleri daha çok severim.
Sie begrüßte uns mit einem herzhaften Lachen.
Bizi içten bir kahkahayla karşıladı.
Ich esse lieber etwas Herzhaftes als Süßes.
Tatlıdan çok tuzlu bir şeyler yemeyi tercih ederim.
Zum Frühstück mag ich herzhafte Speisen.
Kahvaltıda tuzlu yiyecekleri severim.
Das Brot hat einen herzhaften Geschmack.
Ekmeğin yoğun, tuzlu bir tadı var.
Sie bereitete eine herzhafte Suppe zu.
Yoğun, tuzlu bir çorba hazırladı.
Wir hatten einen herzhaften Eintopf zum Abendessen.
Akşam yemeğinde tuzlu bir yahni yedik.
Er lachte herzhaft über den Witz.
Fıkraya içten bir şekilde güldü.
Das war ein herzhaftes Lachen.
Bu içten bir kahkahaydı.
Ich genieße herzhafte Snacks am liebsten.
En çok tuzlu atıştırmalıkları severim.
Sie aßen herzhaft und waren zufrieden.
Tuzlu yediler ve memnun kaldılar.
Ein herzhaftes Frühstück gibt mir Energie.
Tuzlu bir kahvaltı bana enerji verir.
Wir haben herzhafte Brötchen gebacken.
Tuzlu sandviç ekmekleri pişirdik.
Er machte einen herzhaften Witz.
Yoğun/hafif kaba bir espri yaptı.
Diese Soße ist sehr herzhaft gewürzt.
Bu sos çok tuzlu ve baharatlı tatlandırılmış.
Sie begrüßte uns mit einem herzhaften Händedruck.
Bizi içten bir tokalaşmayla karşıladı.
Ich liebe herzhafte Quiches mit Käse und Gemüse.
Peynirli ve sebzeli tuzlu kişleri severim.