fernsehen kelimesi Türkçe'de "televizyon izlemek" anlamına gelmektedir. fernsehen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre fernsehen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich sehe abends gern fern. 
Akşamları televizyon izlemeyi severim.
Die Kinder dürfen nur eine Stunde fernsehen.
Çocuklar sadece bir saat televizyon izleyebilir.
Was willst du heute Abend im Fernsehen schauen?
Bu akşam televizyonda ne izlemek istiyorsun?
Wir haben gestern einen interessanten Film im Fernsehen gesehen.
Dün televizyonda ilginç bir film izledik.
Ich sehe abends gern fern.
Akşamları televizyon izlemeyi severim.
Siehst du heute Abend fern?
Bu akşam televizyon izliyor musun?
Meine Eltern sehen nie lange fern.
Annemle babam asla uzun süre televizyon izlemez.
Was siehst du am liebsten fern?
Televizyonda en çok ne izlemeyi seversin?
Wir haben gestern einen spannenden Film ferngesehen.
Dün heyecanlı bir film izledik.
Am Wochenende sehe ich manchmal stundenlang fern.
Hafta sonları bazen saatlerce televizyon izliyorum.
Kinder sollten nicht zu viel fernsehen.
Çocuklar çok fazla televizyon izlememelidir.
Ich durfte als Kind nur eine Stunde pro Tag fernsehen.
Çocukken günde sadece bir saat televizyon izleyebiliyordum.
Er sieht lieber Serien als Filme fern.
O, film yerine dizi izlemeyi tercih eder.
Sie hat den ganzen Abend ferngesehen.
Tüm akşam televizyon izledi.
Abends fernzusehen ist für mich Entspannung.
Akşamları televizyon izlemek benim için rahatlamadır.
Ich will nicht fernsehen, ich bin müde.
Televizyon izlemek istemiyorum, yorgunum.
Du solltest jetzt nicht mehr fernsehen, es ist schon spät.
Artık televizyon izlememelisin, saat çok geç oldu.
Wir haben gestern zusammen ferngesehen und Pizza gegessen.
Dün birlikte televizyon izledik ve pizza yedik.
Manchmal sehe ich beim Essen fern, obwohl das ungesund ist.
Bazen yemek yerken televizyon izliyorum, gerçi bu sağlıksız.