fangen kelimesi Türkçe'de "yakalamak, tutmak" anlamına gelmektedir. fangen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre fangen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Kannst du den Ball fangen? 
Topu yakalayabilir misin?
Der Fischer fängt viele Fische.
Balıkçı birçok balık yakalıyor.
Die Katze versucht, die Maus zu fangen.
Kedi, fareyi yakalamaya çalışıyor.
Ich fange den Ball.
Topu yakalıyorum.
Kannst du den Hund fangen?
Köpeği yakalayabilir misin?
Er fängt gerne Fische am See.
O, gölde balık tutmayı seviyor.
Die Kinder fangen Schmetterlinge im Garten.
Çocuklar bahçede kelebek yakalıyor.
Wann fängt der Film an?
Film ne zaman başlıyor?
Wir haben gestern viele Krebse gefangen.
Dün birçok yengeç yakaladık.
Der Jäger hat einen Hasen gefangen.
Avcı bir tavşan yakaladı.
Fängst du heute mit dem neuen Projekt an?
Bugün yeni projeye başlıyor musun?
Die Katze fängt eine Maus.
Kedi bir fare yakalıyor.
Ich habe den Ball nicht gefangen.
Topu yakalayamadım.