eingehen kelimesi Türkçe'de "girmek (konuya/meseleye), kabul etmek, karşılık vermek, detaya inmek, çökmek (bitki/hayvan)" anlamına gelmektedir. eingehen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre eingehen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
eingehen Almanca Türkçe Cümleler
eingehen ile ilgili cümle örnekleri ekleyerek Almanca öğrenen birçok kişiye destek olabilirsiniz. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.
1
Er ist in seiner Rede auf alle wichtigen Punkte eingegangen.
Konuşmasında tüm önemli noktalara değindi.
2
Sie ging nicht auf meine Frage ein.
Soruma karşılık vermedi.
3
Die Pflanze ist ohne Wasser eingegangen.
Bitki susuz kaldığı için soldu.
4
Ich gehe kein Risiko ein.
Hiçbir risk almıyorum.
5
Sie ist auf meine Frage nicht eingegangen.
Soruma değinmedi.
6
Die Firma ging eine neue Partnerschaft ein.
Şirket yeni bir ortaklığa girdi.
7
Er geht auf die Bedürfnisse der Kunden ein.
Müşterilerin ihtiyaçlarına değiniyor.
8
Die Pflanze ist wegen der Kälte eingegangen.
Bitki soğuk yüzünden öldü.
9
Sie ging keine Verpflichtung ein.
Hiçbir yükümlülüğü üstlenmedi.
10
Das Hemd ist in der Wäsche eingegangen.
Gömlek yıkamada çekti.
11
Ich bin auf deinen Vorschlag eingegangen.
Senin önerini kabul ettim.
12
Er möchte auf das Thema nicht eingehen.
Konuya değinmek istemiyor.
13
Gehen wir diese Herausforderung gemeinsam ein?
Bu zorluğa birlikte mi giriyoruz?
14
Sie ist eine Verpflichtung eingegangen, ohne nachzudenken.
Düşünmeden bir yükümlülük üstlendi.
15
Ich gehe auf deine Argumente ein.
Senin argümanlarına değiniyorum.
16
Die Rose ist leider eingegangen.
Gül maalesef soldu.
17
Er ist ein hohes Risiko eingegangen.
Yüksek bir risk aldı.
18
Das Thema wurde im Unterricht nicht eingehend behandelt.
Konu derste ayrıntılı işlenmedi.
×
Hata Bildir
×
Teşekkürler!
Hatayı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Katkılarınız için minnettarız!