abraumen kelimesi Türkçe'de "masayı toplamak, temizlemek, kazımak, silip süpürmek" anlamına gelmektedir. abraumen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre abraumen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Kannst du bitte den Tisch abräumen? 
Masayı toplayabilir misin lütfen?
Nach dem Essen räumte sie das Geschirr ab.
Yemekten sonra bulaşıkları topladı.
Die Soldaten haben das Gelände komplett abgeräumt.
Askerler alanı tamamen temizledi.
Er hat im Casino alles abgeräumt und viel Geld gewonnen.
Kumarhanede her şeyi silip süpürdü ve çok para kazandı.
Kannst du bitte den Tisch abräumen?
Masayı toplayabilir misin lütfen?
Nach dem Essen räumt er immer ab.
Yemekten sonra her zaman o toplar.
Ich habe das Geschirr schon abgeräumt.
Tabakları çoktan topladım.
Die Kinder müssen lernen, nach dem Essen abzuräumen.
Çocuklar yemekten sonra toplamayı öğrenmeli.
Sie räumt den Schreibtisch ab.
Çalışma masasını topluyor.
Nach der Party haben wir bis Mitternacht abgeräumt.
Partiden sonra gece yarısına kadar toparladık.
Räum bitte deine Sachen ab!
Lütfen eşyalarını toparla!
Er hat den ganzen Tisch abgeräumt, ohne ein Wort zu sagen.
Hiçbir şey söylemeden tüm masayı topladı.
Die Polizei räumte die Barrikaden ab.
Polis barikatları kaldırdı.
Nach dem Sturm mussten wir Äste und Müll abräumen.
Fırtınadan sonra dalları ve çöpleri kaldırmak zorunda kaldık.
Das Team hat bei der Preisverleihung alles abgeräumt.
Takım ödül töreninde her şeyi kazandı. (mecaz)
Der Film hat bei den Oscars richtig abgeräumt.
Film Oscar’larda büyük ödülleri topladı.
Er hat in der Prüfung so gut abgeräumt, dass alle überrascht waren.
Sınavda o kadar iyi sonuç aldı ki herkes şaşırdı.
Die Soldaten räumten das Feld nach der Schlacht ab.
Askerler savaştan sonra alanı temizledi.
Sie hat den Marktstand am Abend abgeräumt.
Akşam pazardaki tezgâhını topladı.